BTK Başkanı Ömer Abdullah Karagözoğlu: ‘’Ülkemizin bölgesinde ve dünyada daha da etkin ‘Siber Güç’ hâline gelmesi konusunda var gücümüzle çalışıyoruz’’

Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu (BTK) Merkez Bina’da yapılan 7. e-Safe Siber Güvenlik Zirvesi’nin bu yılki teması: “Siber Tehditler ve Hibrit Savaş 2.0” oldu. Zirveye Ulaştırma ve Altyapı Bakan Yardımcısı Ömer Fatih Sayan, BTK Başkanı Ömer Abdullah Karagözoğlu başta olmak üzere Milli Savunma Bakanlığı Muharebe ve Bilgi Sistem Daire Başkanlığı, Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK) Siber Savunma Komutanlığı ile kamu kurumlarının ilgili birim yetkilileri, bilişim ve siber güvenlik uzmanları, hukukçular ve akademisyenler katıldı.

BTK Başkanı Karagözoğlu: ‘’Muharebe alanlarına uzay ve siber de eklendi’’

BTK Başkanı Ömer Abdullah Karagözoğlu, zirvede yaptığı açılış konuşmasında günümüzde teknolojik gelişmeler ile birlikte yeni tehditler ortaya çıkarken, mevcut tehditlerin ise şekil değiştirdiğine şahit olduklarını anlattı. Karagözoğlu, “Bugünün dünyasında savaş açısından, muharebe alanının değişerek kara, deniz ve havanın ardından, uzay ve siber alanında eklendiğini biliyoruz. Günümüzde, uzaydan saha bilgisi erişiminin mümkün olabildiğini, güç unsurlarının siber alanda saldırı yapabildiğini ve ülkelerin hakimiyet alanlarına müdahale edebildiklerini görüyoruz” dedi. 

Siber tehditlerin artık sadece bilgisayar sistemlerine verdikleri zararlar ile sınırlı kalmadığını belirten Karagözoğlu, “Bu zirvenin önemli başlığı olan ‘Hibrit Savaş’ kavramı hakkında da biraz konuşmak istiyorum. Hibrit savaş olgusu, ulus devletlerin yanında, devlet dışı aktörler tarafından uygulanan, konvansiyonel askerî yetenekler ve taktikler ile terörizm, şiddet ve kaos yaratma, siber savaş, medya ve ekonomik uygulamalar gibi konvansiyonel olmayan çatışma yaratacak unsurları içeren bir savaş türü olarak tanımlanıyor. Bu bağlamda, hibrit savaşı çok boyutlu bir savaş türü olarak nitelemek yanlış olmayacaktır” diye konuştu.

“Bilgi ve iletişim altyapımızı güçlendirmeye devam ediyoruz”

Günümüzde askeri operasyonlar için bilgisayar ağlarına gerçekleştirilecek siber saldırıların, mühimmatların veya araçların sahaya ulaştırılması kadar önemli hale geldiğini anlatan Karagözoğlu, sözlerine şöyle devam etti: 

“Siber saldırı ve siber savunma; artık silahlı kuvvetlerin ve askeri operasyonların stratejik olarak yönetilmesi gereken en önemli süreçlerinden biridir.  Bu nedenle, pek çok ülke gibi ülkemizde de tüm paydaşlarla birlikte,  bilgi ve iletişim teknolojileri altyapılarımızı daha da güçlendirmeye ve yetişmiş insan kaynağını artırmaya yönelik çalışmalara ve yatırımlara hız veriyoruz.  Aynı zamanda, ülkemizde siber saldırı ve tehditlere karşı hazırlıklı olunması, ulusal siber güvenlik bilincinin arttırılması ve kurumların bilgi ve iletişim sistemlerinin güçlendirilmesi çalışmalarına katkı sağlıyor ve sektör paydaşlarımızı yerli ve milli kaynaklar kullanmaya teşvik ediyoruz. 2023-2026 dönemini kapsayan ‘Güçlü ve Büyük Türkiye’ temalı Ulusal Siber Güvenlik Stratejisi ve Eylem Planı’nın uygulamaya konulmasıyla ülkemizin bölgesinde ve dünyada daha da etkin ‘Siber Güç’ hâline gelmesi konusunda var gücümüzle çalışıyoruz.”

e-Safe Kurucusu Musa Savaş: “Önümüzdeki yıl farklı şehirde yapabiliriz”

Zirvenin açılış konuşmasını yapan e-Safe Kurucusu ve Zirve Başkanı Musa Savaş, zirveyi daha önce 9 Mart 2023 tarihinde yapmayı planladıklarını ancak 6 Şubat tarihinde meydana gelen Kahramanmaraş merkezli depremler nedeniyle zirveyi ertelediklerini belirtti. Seneye Nisan ayının ikinci yarısında zirvenin 8.’sini yapmayı planladıklarını kaydeden Savaş, zirveyi farklı bir şehirde yapabileceklerini ifade etti.

Türk Telekom Siber Güvenlik Direktörü Küçük: ‘’36 siber güvenlik servisimizle 5 binden fazla hizmeti müşterilerimize sunuyoruz’’

Zirvenin ana sponsoru olan Türk Telekom’un Siber Güvenlik Direktörü Mahmut Küçük, açılış konuşmasında siber saldırılarla enerji, sağlık ve iletişim gibi kritik altyapıların hedef alınabildiğini anlatarak, şunları söyledi: “Risk temelli bir bakış açısıyla, mevcut durumun ve risklerin ortaya çıkarılması, güvenlik değerlendirmesi yapılması ve buna göre yatırımların organize edilmesi gerekiyor. Değerlendirmeyi yapmadan siber güvenliğe harcama ve yatırım yapan, kapasite artırımı için uğraşan firmalar ve kurumlar, doğru yere adresleme konusunda eksikliklerinin farkına varamayabilir. Bu noktada Türk Telekom olarak biz kendilerine destek ve danışmanlık sağlıyoruz. Toplam 36 siber güvenlik servisimizle 5 binden fazla hizmeti müşterilerimize sunuyoruz. Türkiye’nin siber güvenliğini sağlama konusunda gece-gündüz çalışmaya devam ediyoruz. Bağımsız araştırma kuruluşlarının son iki senedir raporlarında tescillediği gibi, Türkiye’nin lider siber güvenlik servis sağlayıcısı konumundayız. Bu konumun bize verdiği sorumluluğun da bilincindeyiz ve yatırımlarımızı bu alana yapmaya devam edeceğiz.”

Dijital Gündem

BEDAVA
İNCELE